GENÇLİK ÜZERİNE-V [METOT VE YÖNTEM]

Gençliğe sahip çıkmamız zaruri ve elzemdir.
Maalesef, mevcut çalışmalar hem yetersiz hem etkisizdir.
İslami STK ve cemaatlerin birçoğu amaçsız, hedefsiz, ilkesiz, metotsuz ve dağınık olup, dışlayıcı ve ötekileştirici bir misyona sahiptir.
Bu durum, İslami çalışmaların geleceğini ciddi manada tehdit etmektedir.
Bu anlamda mevcut STK ve cemaatlerin kendilerini gözden geçirmeleri; kendi doğrularından vazgeçip, İslam’ın doğrularına göre hareket etmeleri gerekmektedir. Sonuç odaklı, etkili, verimli, İslami bir çalışmanın; aşağıda saydığım, olmazsa olmaz bir kaç şarta bağlı olduğuna inanıyorum.

  1. Allah Rızası (İhlas): Bu birinci şarttır. ‘Her ne yaparsan yap Allah için yapmıyorsan boşuna yapıyorsun’ düşüncesini düstur edinmeliyiz. Maddi menfaat, makam-mevki beklemeden çalışmamız ilk şarttır.
  2. Ehl-i Sünnet Çizgisi: Ana iskeleti Kur’an ve Sünnet üzerine kurmak olmazsa olmazların başında gelmektedir.
  3. İnanarak, Aşkla ve Şevkle Çalışmak: İsmet Özel’in ifadesiyle ‘İkna edilmişlerle yola çıkılmaz. Yola, inanmışlarla çıkılır.’ İnanmış ve inandığını yaşayan, doğru insanlardan oluşan bir çalışma grubu kurmak gerekir. Unutmayalım ki ‘eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz.’
  4. Nebevi Risalet Metodu: Herkesi kucaklayıcı, kapsayıcı, müjdeleyici, ötekileştirmeye ve nefret ettirmeyen bir sevgi dili kullanmamız lazım.
  5. Siyaset Dışılık: Her Müslümanın siyasi bir görüşü olabilir ve olmalıdır da. Ancak kişisel siyasi hesapları ve hedefleri olamaz ve olmamalıdır.
  6. Birlik ve Beraberlik: Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi’nin de ifade ettiği gibi; ‘teşkilatlı Batıl, teşkilatsız Hakk’a galip gelir.’ Yanlış anlaşılmasın, burada yasadışı ve illegal bir teşkilatlanmayı kastetmiyorum. Teşkilatlanmak; şuurlu bir şekilde birlikte hareket etmek, meşru bir amaç için yasal olarak bir araya gelmek demektir. Bana göre bireysel İslami çalışmanın, başarıya ulaşma şansı yoktur.
  7. İstikrar ve Devamlılık: Peygamber efendimiz (s.a.v)’in Allah katında amellerin en makbulü az da olsa devam üzere yapılanıdır’ buyurduğunu unutmamamız lazım.
  8. Tarafsızlık: Her zaman ve her yerde sadece Hak’tan taraf olmalıyız. Doğrunun yanında, yanlışın karşısında; Hakk’ın yanında batılın karşısında; mazlumun yanında ve zalimin karşısında…
Elbette ki bu yola çıkarken karşılaşacağımız bazı engeller olacaktır. Karşımızda dağ gibi duran belli başlı engelleri şu şekilde sıralayabilir:
  • Maddiyat: Maddi güç olmadan bazı şeyler yapılamaz. Maddi fedakârlık şarttır. Unutmayalım ki; infak nifakı yok eder. Tarih boyunca İslami çalışmalar Müslümanların yardımlarıyla yürütülmüştür.
  • Muhalefet: Mutlaka eleştiren, karalayan, muhalefet edenler olacaktır. Bu bizi yıldırmamalıdır.
  • Ekip Kurmak: Gönüllü, şuurlu, cesur, fedakâr, doğru insanlar bulmak çok zordur. Fakat imkânsız değildir.
  • Tembellik: Bediuzzaman’a göre tembellik bir zindandır ve Müslümanlar asla atalete ve tembelliğe düşmemelidirler.
  • Kibir: Müslüman’ın hakka hizmetinin önünü kesen en önemli hastalığı, ‘üstünlük hastalığı’dır.
  • Havalecilik: Yani işi birbirine bırakmak! Bunun temelinde ise, kendine güvensizlik vardır. Bediuzzaman’a göre, havalecilik Müslüman’ın himmetini ve gayretini kırar.
Bu yazı dizisi; nihai bir metin, deklarasyon yada manifesto değildir. Tamamen tespit ve önerilerden oluşan bir öneri metindir. Eksiği ya da fazlası olabilir. Metin her açıdan tartışmaya açıktır. Farklı öneri ve görüşlere her zaman için ihtiyaç vardır. Fikirler paylaşıldıkça çoğalır. İstişare Sünnettir.
Bu yazı, manevi sorumluluk kaygısıyla ele alınmış bir metindir.
Tek gaye doğruya yani rıza-ı ilahiye ulaşmaktır.
Sürçü lisan etmişsem affola.

Selam ve dua ile…

Mücahit KUMANDAVEREN       
01.08.2019 / Tatvan

*Tüm hakları saklıdır. Yazarın izni olmadan hiçbir şekilde, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, kopyalanamaz, .


17

Yorumlar

Yorum Yap