GENÇLİK ÜZERİNE-IV [BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ]

Bir genç öncelikle ne ister?
Para, pul, şan, şöhret mi? Kesinlikle hayır?
Öncelikle sevgi ister, sadakat ister, güven ister, kıymet ister, değer ister.
Sığınılacak bir liman, kendisini ait hissedecek bir mekân ister.
Gerçek şu ki; sahip çıkmadığımız her bir gence, başkaları sahip çıkacaktır ve çıkmaktadır. O yüzden gençliğe sahip çıkmamız zaruridir, elzemdir.
Peki; ne yapmalıyız, ne yapabiliriz?
Öncelikle gençlere sığınabilecekleri güvenli limanlar, alternatif ortamlar ve her şeyden önce örnek alabilecekleri rol modeller sunmalıyız.
Gençlik ne okuyacak, kimi okuyacak, kime güvenecek?
Bu büyük bir muamma!
Öncelikler bunu netliğe kavuşturmalıyız.
Gençlerimiz dört bir yandan fikri saldırı altındadır.
Dört bir yanı kuşatılmış, çaresiz ve savunmasız...
Kime, neden ve niçin güvenmesi gerektiği konusunda karasız?
İletişim ve teknoloji dünyamızı küçük bir köye dönüştürmüş durumda.
İnternet sayesinde insanlar istediği bilgiye, istediği anda ulaşabiliyor.
Fakat bu noktada önemli bir sorunla karşı karşıyayız.
Güvenilirlik ve kontrol!
Ve maalesef internet güvenilmez ve kontrolsüz!
Kelimenim tam anlamıyla yoğun bir bilgi kirliliği var.
Doğru ile yanlış birbirine karışmış durumda.
Düşünce avcıları, fikir savaşçıları internette, sosyal medyada kol geziyor.
Ateisti-deisti, sağcısı-solcusu, çakma aydını-filozofu, Mealcisi, Selefisi…
Her biri bir köşe başını tutmuş, her biri bir başka dünyada, bir başka âlemde.
Her birinin ipi, bir başkasının elinde…     
Gençlerimizin akılları çeliniyor, beyinleri yıkanıyor, hafızaları kirletiliyor ve şuurları bulandırılıyor…
Bunun önüne acilen geçmemiz lazım! Fakat nasıl?
İnternet uçsuz bucaksız bir dünya; kontrolü neredeyse imkânsız!
Hem bu çağda interneti yasaklayamaz ve engelleyemeyiz.
Birileri dünyada genelinde interneti bedava yapmanın peşindeyken, bu hem teknik olarak imkânsız; hem de etki, tepkiyi doğurur.
Evet, belki bunu yapamayız; fakat gençleri bilinçlendirebiliriz.
Ya da onlara alternatifler sunabiliriz.
Böylece neyle karşı karşıya olduklarının farkına varabilirler.
Mesela, onlara okuma ortamları sunabiliriz.
Ve onları; güvenle okuyabilecekleri mütefekkirlerle, âlim ve yazarlarla; sağlam kaynak eserlerle, kısacası kitaplarla buluşturabiliriz.
Daha da önemlisi çocuklarımıza ve gençlerimize bir aidiyet duygusu kazandırabiliriz. Kim olduklarını, ne olduklarını, nereye ait olduklarını, nerden geldiklerini ve nereye gittiklerini; amaçlarını, gayelerini ve hedeflerini öğretebiliriz.
Aidiyetin ilk şartı tarihtir. Bunun için tarihimizi mutlaka öğretmeliyiz.
Amaçsız, gayesiz, hedefsiz bir genç sürekli yönlendirilmeye, kullanılmaya, değiştirilmeye müsaittir; bu yüzden gençleri dert sahibi yapmalıyız.  
Zira dertsiz insan, ölü insandır.
Ve gençlerimizi faydalı bireyler haline getirmeliyiz.
Bu devirde sadece iyi olmak yetemez; ‘faydalı iyi’ olmak lazım.
Ne diyor Hz. Ali: ‘İnsanlara faydası olmayanı ölülerden say gitsin.’
Onlara helali, haramı, güzel ahlakı bizzat yaşayarak göstermeliyiz.
En iyi tebliğ yaşamaktır. “Bir iş, bin laftan evlâdır” der, Şeyh Şamil.
“Kuru duayı bırak, ağaç isteyen tohum eker” der, Mevlana.
Ve camiyi-cemaati sevdirmemiz, namaz alışkanlığı kazandırmamız lazım.
Allah’ın Resulü ’nü (s.a.v), sahabe-ı kiramı, İslam’a mal olmuş şahsiyetleri tanımalarını sağlamamız lazım.
Çocuklara ve gençlere yönelik kısa sürede önemli sonuçlar verecek, onlara aidiyet kazandıracak etkinliklere, projelere şiddetle ihtiyaç var.
Bu konuda hızlı ve etkili neler yapılabilir?
Buna kafa yormamız, yoğunlaşmamız lazım.
Mesela ödüllü yarışmalar düzenlenebilir. Örneğin;

  • Siyer yarışmaları
  • Kur’an yarışmaları
  • Hadis yarışmaları
  • İslam-i genel kültür yarışmaları gibi.
Ayrıca bir takım etkinlikler düzenlenebilir. Örneğin;
  • Cami ve cemaatle namaz kılma etkinlikleri yapılabilir. Özellikle sabah ve yatsı namazı buluşmaları son derece etkilidir.
  • İslami sohbetler, sempozyum, panel ve konferanslardan oluşan düşünsel ve kültürel etkinlikler yapılabilir. Özellikle İslam dünyası ve günümüz Müslümanlarıyla ilgili güncel konular işlenmelidir.
  • Ayrıca akait, tarih, siyer, sahabe hayatı üzerine sohbetler yapılabilir.
  • Bu arada, muhakkak Endülüs Medeniyeti ve yıkılışı, Kudüs’ün Fethi, Mekke’nin Fethi, Hudeybiye, Bedir, Uhud ve Hicret anlatılmalıdır.
  • Çocukların ve gençlerin yaş ve seviyelerine göre soru-cevaplı sohbetler yapılabilir. Gençlerin kafasına takılan sorular mutlaka cevaplandırılmalıdır.
  • Kutsal ve tarihi yerlere seyahatler yapılabilir, tur etkinlikleri düzenlenebilir. Mesela Umre, Kudüs ve Endülüs turları çok önemlidir. Bu şekilde Müslümanlar için önemli yerler, eserler yerinde görülerek birebir temas sağlanabilir.
  • Rol model için İslam’a mal olmuş gerek yaşayan gerek ahirete irtihal etmiş üstün şahsiyetler, büyük âlimler, zatlar ziyaret edilebilir.
  • Sportif ve kültürel etkinlikler yapılabilir. Böylece gençler zararlı alışkanlıklardan uzak tutulmuş olur.
  • İlahi çalışmalarıyla motivasyona katkı sağlanabilir. Gençlerin musiki yetenekleri açığa çıkartılabilir.
Bunlar âcizane fikir ve düşüncelerim.
Önemli gördüğüm noktalar, hususlar, mevzular…
Tartışmadan ışık doğar; tartıştıkça daha güzel fikirler ortaya çıkacaktır.

Sürçü lisan ettiysek affola.
Selam ve dua ile.

Mücahit KUMANDAVEREN       
01.08.2019 / Tatvan

*Tüm hakları saklıdır. Yazarın izni olmadan hiçbir şekilde, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, kopyalanamaz, .
 


15

Yorumlar

Yorum Yap